Sevgili Bade ve Can,
Yine uzun zamandır yazamiyirdum. Hemen hemen 3aydir karantinadayiz gezegence. Sokağa çıkma yasağı var aylardır çocuklara, bizler de sadece evimizin yakınındaki markete kadar çıkabiliyor maske ve dezenfektanlarla alışveriş yapıp hemen eve dönüyoruz. Eve dönünce de sokak kıyafetleri hemen havalandırmaya asılıp , gelen eşyalar yıkanıp öyle kaldırılıyor. Görmediğimiz, sesini duymadığımız, sadece adını bildiğimiz bir virüs yayıldı dünyaya. Adı Korona, teknik adı Covid19. Çin'de yarasa çorbasından yayıldigi dillendirildi. Dünya nüfusunu azaltmak amaciyla bilinçli olarak laboratuvar ortamında üretildiğinden de soz ediliyor insanların doğaya karşı,hayvanlara karşı ve birbirlerine karşı tahammülsüz ve simarikliklarina karşılık göklerden gelen bir ceza olabileceği de insanın içine sinen seçeneklerden. Dünya ne kötü bir yermiş demeyin diye daha fazla bu meselelerden sozetmek istemiyorum.
Beni büyüten anneannem 24Ocakta daha bu salgın Cindeyken hayatını kaybetti, dünyanın bu haline şahit olmak zounda kalmadı. Arkasında ise bizi şaşkına çıkaran hatıralar bıraktı. Anneannem kesesi Halil İbrahim bereketi dolu bir kadındı, evin geçimini öyle sağlardı ki tek maaşla, ben tam zengin çocuğu olarak büyüdüm, hiç bir maddi sıkıntı ne işittim ne hissettim. Herkes muza hasretken ben burun kivirirdim, her hafta bonfile ve patates kızartması menüm hazır olurdu. En iyi yerden dönerler, köfteler alır ekmeklerini yedirmez kendi yerdi, ekmeğin kof kilo yaptığını o zamandan bilir gelişme çağındaki çocuk etle beslensin isterdi. Her zaman taze meyveler ikram ederdi, dünyada cennet gibi bir evi vardı anneannemin. Torunlarina inanılmaz düşkündü diyroum ya el üstünde büyüttü beni de dayinizi da. Bizim bogazimiza çok düşkündü. Sadece en kaliteli malzemeler kullanan eli bol ve lezzetli bir asciydi anneannem.
Bunları.niye anlattım biliyor musunuz? Giderken bile öyle hatıralar bırakmış mi bunlar geldi aklıma. Dedemin mezarına yerlesecegi için mezarlık tapusunu ararken tapunun içine koyduğu kefen parası bizi duvara toslamisa çevirdi. Onuruna çok düşkün bir kadındı, kimsenin bir kuruşuna tenezzül etmez ,veren o olurdu yavrularına. Kimseye yük olmaya tahammül edemezdi ve ne maddi ne manevi kendi çocuklarına bile muhtac etmedi Allah onu.
Bu bir kenarda dursun çünkü devamı gibi birsey yaşadık yine. Annem ve teyzem dun evini toparlamaya başladılar ve toplarken iki cüzdan buluyorlar içinde 10lira ve 50₺ dolu ağzına kadar. Bunlar size harçlık vermek icin kenara ayırdığı ikramlariydi muhtemelen, siz misafirliğe gidince hemen.badi badi odasina gider elinde harcliklsrla doner ,torunlarini sevindirmeyi çok severdi. Bir insan bu dünyadan göçükten sonra bile böyle çocuk sevindirmeye vesile olabilir mi? Dün yine ceplerniz harcliklarla doldu taştı, anneannemin Halil İbrahim bereketi sardı sarmaladi sizleri. Bunları.bilelim ve unutmayalım ki biz de siz de torunlarımizin kalbine bonkörlukle kaziyalim adımızı. Ben böyle seyler kimseden işitmedim o yuzden sizinle burdan da paylaşmak istedim, mazinizde nasıl bir nine var bilelim, koklerimizdeki asalete uygun kuralim hayatlarimizi🙏🏻
Nanom iyi ki dünyada sana emanet edilmisiz, hala bize ders vermeye devam ediyorsun. Ruhun şad, mekanın cennet olsun. Allah gani gani rahmet eylesin, bu dünyada yaşadığın ve yaşattığın bereketini tüm alemlerde gene nasip etsin Rabbim sana ve dedeme. Sen dünyanın en ince fikirli ninesi olarak kazıdın kalbimize adını. Hakkını helal et😢
