Uyku ve Motor Hareketler Gelişmeleri

Seni lazımlıkla tanıştırmış olmak adına birkaç deneme yaptık evde velhasıl seni zorla oturtabildiğimiz lazımlıktan kalkışın öyle hızlı oldu ki emeğimize değmedi.

Bir de sen onu oyuncak sanıp elinde bayrak gibi sallaya sallaya dolaştıkça kafana çarpıcan diye yüreğimiz hoplaya hoplaya seni takip ettik. Kolaylık olsun isterken biraz daha yük oldu o iş bize. Şimdilik rafa kalksın bakalım zaten daha çok küçüksün büyüklerin gönlü olsun diye uğraştırdık seni de.




Velhasıl senin bizi nasıl uğraştırdığının tarifi yok. Haddinden fazla hareketli olduğun için sağlam yıpratıyorsun.Hadi gündüz yoruyorsun bari gece bi nefes aldır di mi.. O da yok. 1saat önce teşrif edip uyudun  ve bu süre içinde 3kere mızıklayıp başına emir eri yaptın gene.. Cidden gece sonsuz kez kalkarak insanı sarhoş hacıyatmaza çeviriyorsun..Sen uyuduktan sonra dağınıklığı toplayıp oturmak bile nasip olamıyor çoğu kez. Senden acayip çok şikayetçiyim bu gece uykularının düzensizlği konusunda. Kendine çeki düzen vermeni dört gözle bekliyorum.

Artık bloga vakit ayıramadığım için ayrı başlık açmayıp şuaralar sende olan gelişmeleri de yazalım;
Yürümene ramak kaldı gibi gözüküyor,elimizden tutup yürümeye başladın. Kendi kendine 10adıma kadar atıyorsun ama biz arkandayız tabi.

Bunun dışında el sallayarak uğurluyorsun insanları. Dedene ceketini giyerken "akka" demeni takiben sonrasında yaptığımız denemelerde giyinen insan görünce atta gidildiğini algılayıp heyecan yapmaya başladın.

Ve en çok kullandığın kelimeler;
Gebım ve Akka(a'lar çok yumuşak tabi)

2011 Saç Trendleri


Badüş Hanım bilgisayarımın tuşlarına basarken kusunca servise gönderdik benim tazeyi ama ne yazık ki garanti kapsamına alınmadığı için 70usd bayılmak zorunda kaldık,bundan sonra gözümüz gibi bakcez artık.

Bu arada kurban bayramı geçi,babişin doğumgünü geçti biz anca yazdık. Ben şimdilik fotoları ekleyim krepeli tepeden toplu,perçemden tokalı,dağınık,yapışık..vs bu senenin ses getirecek modelleri. Şöyle bir bakıyorum da yaşıtlarının minimum kilosunu 1500gr geride seyrediyoruz ama saç uzama persentiline baksak sana rakip tanımayacağız. Bekleyin kuaförler size rapunzel yetiştiriyoruz..








Cumhuriyetimiz 87 , Blogumuz 1 Yaşında ..


Nice Yıllara Türkiye Cumhuriyeti Devleti, nice yıllara Badeye Mektuplar.. Geçtiğimiz sene bugün develer tellal iken pireler berber iken sen annenin karnında tıngıır mıngır yüzerken bu bolga yazmaya başlamıştım. 1seneyi devirmişiz.Eskiler seney-i devriye der.. İlk senemizi devirdik böylece. İşte senin Cumhuriyet kutlamalarının fotoları da böyle bu sene.

29Ekim kutlamaların öyle hareketliydi ki akşam Derin'le beraber hummalı çalışmalar yapmakla meşguldünüz,sizi izlemek çok  keyifli oluyor.

Yürüteçle ilk tanışman da aynı gün oldu, ilk denemen olmasına rağmen kuğu gibi süzüldün yürüteçle ordan oraya öyle profesyonel görünüyordun ki çok hoştu. Üstelik ellerini bırakıp da kullandığın bile oldu daha ilk günden:)

Diş serisi-2

Badem  geçen haftasonu ağzında ikinci dişin fırtladı. İlk çıkan dişinin yanına kardeş geldi, gözümüz aydın. Hadi bakalım sağlıklı dişlerin ola daa şöyle fındıkları cevizleri 100yaşına kadar kütletesin inşallah.

Bu esnada başka güzellikler de var tabi. İyice dillendin hatta geçen hafta arkadaşımla iki laf ettirmedin bize , gaagaga baababa ennennennene...

Bir de çok komik bir hareketin var. Gözüne kestirdiğin birşeyi eline geçirmek için tüm cadolozlukları yapıyorsun ama eline geçtikten sonra  başka birşeyi eline geçirdiğin gibi diğer elindekini çat diye yere bırakıyorsun. Biz de yeni bir taktik geliştirdik, elindeki maddeyi senden almak istediğimizde dikkatini çekecek başka bir malzeme uzatıp elindekini yere atışını bekliyoruz. Ve beklemek fazla uzun sürmüyor..

Bade kızım benimmm çok tatlı birşeysin sen,inşallah senin de büyüyünce kendin gibi güzeller güzeli,şirine,şeker,cadı ve cingöz bir kızın olur ve sen de bu  güzelliği yaşarsın zamanı gelince.

İlk Diş ve Diş buğdayı

Son haftalarda öyle mızmız ve huzursuzdun ki bunun güzel bir habere gebe olduğunu gene beslenirken  keşfettik. Meğer kızımız bir diş çıkarmış.


Geçen hafta ilk dişin patladı, bu hafta da diş buğdayını yaptık ve hiçbirşeyden geri kalmamış oldun gene. Ama bu çok eğlenceli bir gelenek sayılmaz. Buğday kaynatılıp mısır ve tarçınla servis edildi ,anneanne ve babaannen tabaklardan birine fındık koymuşlar,kime çıkarsa o bebeği giydiririmiş. Dayına çıktı fındık ,bakalım ne seçecek sana..

Devamında ise ortaya bir örtü serilip üzerine makas,kalem,top,tarak koydukve senin bunlardan hangisini seçeceğini tespit ettik. Sen makası seçtin. Artık cerrah mı olursun,bakan olu kurdeleler mi kesersin, modacı mı olursun yoksa kuaför mü olursun bilemiyoruz.Hangisi seni mutlu edecekse onu olmanı temenni ederiz. Olmazsan da  biz senden makas alırız .

Bu arada son 1aydır çok gelişmeler var sen de,bir defa sürekli bir konuşma antremanı halindesin a-baba-dede-ada-aga-nennennen ..vb anlamsız hecelemeleri nağmeli şekilllerde söyleyip duruyorsun. Bir de sürekli yürümek istediğin için bunu anlatmak için kendini kucağımızda burgu yapıyorsun ve elde tutamayıp indiriyoruz seni zemine ve yaldır yaldır hızla yürümeye çalışıyorsun.

Yürüme gayretini takip edecek aktiviteler yavaş yavaş belli oluyor.Bugün masanın kenarından sarkan danteli çekip üzerindekileri aşağı alma eğilimin bizi nelerin beklediğiyle ilgili ipuçları veriyor.

Bu arada gittikçe güzelleşiyorsun Bade'm. Bakmaya kıyamaz insan sana.

Şeker Ramazan Bayramı

Sevgili Bade,

Geçtiğimiz hafta bugün Ramazan Ayının bitimiyle bayram başlamıştı ve seninle pek beraber ilk bayramımızı ettik. 8.Eylül bu sene arife günüydü , aynı zaman da bizim 3.evlilik yıldönümümüz ve senin 7.ayını tamamladığın gündü artı halanın doğumgünü. Velhasıl en sakin yıldönümümüzdü şu ana kadar ki..

Bunları seninle koşuşturmaktan anca yazıyorum çünkü sen emeklemeyi rafa kaldırıp yürüme telaşına öyle bir kaptırdın ki kendini ayakların yere değdiği anda belinden yukarısı ayaklarının hızına yetişemiyor ve acayip komik bir görüntü ortaya çıkıyor. Tabi bize düşen oturup izlemek değil bizzat eğilip sana koştur koştur eşlik etmek. Ne kadar yorucu olduğunu tahmin edemezsin. (Anneannen nefes nefese konuştuğunu gözden kaçırıp hiç yorulmadığını söylese de benim kan beynime sıçrıyor doğrusu)


(Ayakta durmaya ve yürümeye çalışmaya öyle meraklısın ki böyle oturduğun sayılı foto var, o yüzden o anların değerini iyi biliyoruz.O gitarı da mazhar alanson gibi tutmanı yiyivericem  he..)

Bir de aklıma ansızın geldiği için unutmadan yazmam gereken birşey var. Büyürken sana Türk tarihini severek okutacak muteşem bir yazar var ki onun kitaplarını şimdiden toparlamaya başlamak istiyorum. Yazarımızın adı  Abdullah Ziya Kozanoğlu. Fatih Feneri isimli kitabını büyük bir heyecanla okuyup bitirmiştim.Unutmamak adına not almış olalım iyi mi fındık?


Bade'nin 6 Ay Kınası ve Yaz Tatili

Bu sene evlendiğimiz senenin bir kopyasını çıkardık. Anneanne,dede,dayı ve biz Manisa çıkarması yaptık önce ve sonrasında balayına gittiğimiz Pamucak'a  gittik anneanne tayfanla beraber. Tatilde ne kadar hareketli bir bebek olduğunu herkese ispatlayıp insanların gönlünü öyle kazandın ki hiç tanımadığımız insanlar yoldan çevirip sana nazar boncukları taktı iki defa. Herkes anlaşmış gibi sana biblo demeye devam etti her zaman ki gibi.( Aslında doğrusu hacıyatmaz biblo)

Manisada babaanenin anlık bir organizasyonuyla anneannenlerin de Manisaya gelişiyle beraber 6ay kınası yaptık.Sen büyük bir şaşkınlık içerisinde neler olup bittiğini çözmeye çalışırken kaftan giydin,kına karıldı,mumlar yakıldı ve hatıra fotoları alındı güzel bir hatıra oldu bize.(Keşke Ayşe Teyzemiz de olsaydı aramızda.) Bu arada kına annesi diye bir gelenek daha varmış çocuğa hediye alırmış bu kişi. Senin kına annen halan oldu ve sana çeyrek taktı, keseler ve örtüyle beraber altınını da kına hatırası olarak saklıyoruz büyüdüğünde sana teslim etmek üzere.



Zengin  ege lezzetleri ve biz..

Kaftanlı güzel..
Bunlar da beraber ilk tatilimizin anıları..


Hamak keyfi.. İşin ucunda gezmemek var diye hamağa bile dirensen de bir iki kez keyifle sallandın.





Ve tatil kafilemiz. Seni anneanneye bırakıp denize kaçmak ilaç gibi geldi. Seni de bir iki kez soktuk denize ama tam boy değil tabi. Suyu ne kadar sevsen de deniz olayını kavrayamadığın için oldukça endişeliydin,biz de seni fazla üzmedik.  Sonuç olarak çok güzeldi herşey.Nice tatillere.

Mama Sandalyesi

Fındık, sana aldığımız mama sandalyesinin renkleri  öyle iç açıcı ve öyle ergonomik ki keşke ben çocuk olsaydım dedirtiyor bize. Asıl kullanıcısına konfor testi yaptığımızda verdiğin görüntü gayet onaylar yöndeydi.. Uzun yol şöförü gibi eli kolu dışarı atıp oturmana hastayım.Sen ayakta durmaya ve kucakta gezmeye ayarlı olduğun için bu görüntüleri çok sık yakalayamıyorum malesef..


Bu hafta sokağımızda mürdüm ağaçlarından bize verilen göz hakkını sana yedirme girişiminde bulunmuş oldum ve ağzımın payını aldım. Üstbaş batınca öyle bir  deşarj oldun ki erikler elinde erirken.. Böyle de güzel erik yenmez ki.. (Erik festivalinin ardındansa silecekleri açtık tabi normal insanlara benzemek için)


Bade,dikkat ediyorum sen ne dersen o oluyor bu evde,o sinir bozucu  vıyvıyvıyvıy sesini susturmak için adeta çevrende pervane oluyoruz velhasıl yaranabilene aşkolsun. İşte yüzdeki ifade de bu oluyor genelde hem ses hem görüntü anlamında dünyayı dar ettiğin anlardan biri....

Zuzu Manisa'da..

Zuzu geçen hafta Bünyamin Abisini ve Elif Ablasını elleriyle dünya evine sokup ertesi sabah 04:30 sularında daha develer tellal iken pireler berber iken Manisa yolunu tuttu bile ama büyük bir eksikle tabi. Babişi işe gideceği için ana kız 1hafta Manisaya çıkarma yaptık.

Manisa bizi çok sıcak karşıladı saolsun klima da açamadığımız için hava şartlarıyla mücadele bizi biraz yordu ama onun dışında herşey güzeldi. Badecik  Çınar'la tanıştı ve onun her yaptığına kıkır kıkır güldü , bebekler ve çocuklar arasında tılsım var sanki, büyük bir enerjiyle birbirlerini sahipleniveriyorlar.Manisada o meşhur parktaki tavuskuşları,ördekler ve kazları görünce şaşkın ve ürkek bir hal alan Bade babaannesi ve dedesiyle bol bol hasret giderdi,halası da Ispartadan yetişti bu buluşmaya ve beraberce güzel vakit geçirdik. Bu esnada anneanne, Apo dede ve dayı ise köyde sudan zehirlenerek bizi üzmeyi ihmal etmediler. Neyseki iyileştiler ve aklımız orda değil en azından.

Bu kadar laklak ve bir foto bile olmadan olur mu? Bademimin Ege sebzeleriyle olan fotolarını halası gönderince hemen koyucam bloga. Börülce yakalama telaşını unutmak mümkün değil.Babaannesi çıtır çıtır kırdıkça Badem börülcelere saldırıya geçip damaklar yardımıyla  bir börülceyi üç pay ediverdi.





Haftasonu bizi almaya gelen babaya dinlenmek yok tabi . Daha önce ki dönüş maceramızdan aldığımız ilhamla Manisadan sabah 04:30 olmadan ayrıldık ve en kestirme rotayı belirleyip Yalova-Pendik deniz otobüsüyle evimizin yolunu tuttuk. Biz eve girip soluklanmaya başladığımızdaysa babiş arabadan Manisa erzaklarımızı taşımaya devam  ediyordu yol boyu kara kara düşündüğü gibi:) Eee baba olmak kolay değil tabi.

Zuzu 5 Aylık..

Kuzuşum anneannesinin gönderdiği çiçeklere bir dokunuşla harikalar yaratmak için çiçek süsleme sanatına el attı.Gelincikleri yerlerinden çıkartıp çıkartıp geri takarken o güzel halini çekmeden olmazdı.



Biz bu çiçek molasıyla sakinleşmeden önce mama müsabakasından yeni çıktığımızdan moralimiz epey bozuktu ama müziğin ve çiçeklerin sakinleştirici etkisini kullanarak teskin olmayı başardık.

Bu ay ala ala 200gr.aldığını da doktor kontrolümüzde öğrenince iyice moralimiz bozuldu  ancak ek gıdaya devam talimatı aldık.Sense süte daha ısrarlı devam talimatı almışcasına bizim hedefimizi şaşırtmaya devam ediyorsun. Umarım ortada buluşuruz.

Şu anda babaannen ve deden bize geldiği için biz babanla rahat rahat internete girdik ,siz de oyunlar yapıyorsunuz şimdi içerde:)

Zeynep&Bade-2

Prenses kızımın sevgili ablası Zeynep nihayet geldi İstanbul'a. Önceki tanışma organizasyonunda sınırlı zamanda samimiyeti fazla ilerletememişlerdi ama bu defa maya tuttu. Zeynep Bade'yi beslememe yardım etti ve onu kız çocuklarının doğasından gelen bebek sevgisiyle şefkate boğdu. "Yerim ben seni Bade" dediğinde artık ipler koptu gitti. Bade'de Zeynep'e olan sevgisini ona gülücükler atarak hissettirdi. Önceki fotolara bakınca ikisinin de büyüme grafikleri netleşiyor. Çektiğimzi onlarca güzel fotodan ikisini buraya eklemek istiyorum.


Şansınız,bahtınız ve zihniniz açık olsun ömrünüz boyunca meleklerim benim.


Babalar Günü

Bade Boop bu haftasonu babalar gününü büyük bir incelikle kutlayıp babasının sabah 10:30'a kadar uyumasına izin verdiğinde beni biraz kıskandırmış olsa da bir haziran günü için fazla şaşırtıcı olan fırtına ve sağanak yağışa rağmen haftasonunu dinlemiş olarak uğurladık.

Ek Gıdaya Geçerken..

Sevgili Bade'm;

4.ayda da 450gr. kilo alınca bu hafta doktorumuzun talimatıyla ek gıdaya geçtik. Kaşık maması ve meyve suyuyla başladık bakalım.İki hafta sonra muhallebi daha sonra da yoğurt ile devam edeceğiz bu ay. Vitamin ilacından tanıdığın kaşıkla iyice haşır neşir olmaya başladık artık. Tesadüf o ki Ülker'in sitesinden doldurduğum bilgi formu karşılığında 4aylık bebekler için meyve püresi,bisküvi ve kaşık mamasını hediye göndermişlerdi haftasonu kargoyla. Yumuşak muhallebimsi kıvam ilk denemede yüzünü buruştursa da sonraki denemelerde yavaş yavaş alışmaya başladın bakalım. Bugün sütlü pirinçli mama denettim sana hep aynı tada alışma diye,ona da ilk kaşıkta bir yüzünü buruşturdun ama sonra bir nebze de olsa devam ettik. Sanırım tadıyla tanıştığın her gıdaya tepki böyle devam edicek.

Meyve sularınsa zaman öldürmek için harika bir hobi oldu bana.Zaten kısa aralıklarla uyuduğun uykunda anca elmanı kabuklarını soyup cam rendede rendeleyip süzene kadar sen günaydın selamını çakıveriyorsun.Bu cam rendeyi de kim icad ettiyse tam ömür törpüsü.

Sana kaşıkla meyve suyu içirmek için sesli oyuncaklar konser verirken ben de forvet oyuncusu gibi bir elimle kaşığı senin tekmelerine maruz kalmadan ağzına götürmeye çalışıp diğer elimle peçeteyi kolluyorum ağzından taşanlar için. Velhasıl süreç öyle uzun ki 30-40ml.bilene bitene kadar sucuk gibi oluyor insan. Ha bir de bu süreç yeterince sıkıntılı değilmiş gibi güzel bir huy edindin. Sütünü de kaşıkla içiyorsun, ama hepsini değil yarısını. Nasıl bir seçicilik biz anlamadık seni,du bakalım biraz büyü de seni keşfetmek zevkli olacak.

Bir de bu haftaya damgasını vuran 5li karma aşımız ve yaptığı ateş oldu. Aşıdan sonra akşamüstü ateşlendin ve bizim de modumuz yerlerde süründü. Aman sen hasta olma Bade, hep kıpır kıpır ol fındığım.

Canım prensesim çok tatlı uyuyorsun şu anda, bugün seni çıngıraklı çoraplarınla kameraya çektim onları inceliyorsun ayaklarını sallıyorsun flan.Çok tatlısın be annem.

4.Aya Yaklaşırken..

Bade'mimmm;



3.aydan sonra iyice şekillenmeye başladın ve hayatımıza kattığın renkler daha belirginleşmeye başladı.Konuşmalara tepkiler veriyorsun,sevgi sözcüklerine gülücükler saçıyorsun,parmaklarını ağzını götürüp büyük bir iştahla kemiriyorsun.Hatta benim ellerimi kollarımı da kemiriyorsun artık.İşin kötüsü emziği sevmediğin için el,kol,parmak furyası 1aydır olanca hızıyla devam ediyor. Sana Sedanın getirdiği silikon dişliğe kardeş biz de sulu dişlik aldık ama hiçbiri kanlı canlı bir parmağın yerini tutmuyor malesef...Bir de çok asabi oluyorsun elimi ağzından almak istediğimde. İnşallah 4.ayda ek mamalara geçmeye başlayınca onları da bu parmakları yediğin gibi yersin.Yoksa akranlarını 1-2kilo geriden takip etmeye devam edicez bu gidişle.

Önümüzdeki hafta dolu aşı var gene.Karma aşı 2.doz ve rotarix. Öfff.. Doktor deyince aklıma tartı geliyor direk.. 3.ayda 400gr.almıştın inşallah bu ay biraz daha kilolanırsın ama pek umudum yok.Alışveriş merkezlerindeki bebek odalarına gelen bebekleri görünce senin zayıf olduğunu daha net görüyorum.Senden 2ay küçük bebekler bile senden toplu,maşallah hepsi toraman gibiler ama normal.Hepsi sütlerini emip çıkıyorlar odadan. Bizse odadaki bebekleri,renkli duvar kağıtlarını dikkatle izleyip üzerine de parmaklarımızı emip aç karnına çıkıyoruz odadan.Geçen hafta parmaklarını öyle bir iştahla emdin ki çıkan sesleri duyan kadınlardan biri maşallah dedi ne güzel emiyorsun diye düşünerek.Oysa sen parmaklarımla mızıka çalıyordun. Ya Badecik anneannemden çok şikayet ederdim bana zorla yemek yediriyor diye ama şimdi onu daha iyi anlıyorum. İştahsız çocuk cidden zor işmiş. Velhasıl kilo problemimizle başımız dertte..

Bugün 10aylık Almina ablana gittiğimizde annesinden ve babasından taktikler aldık yemek hususunda.Bebekli ailelerle her görüştüğümüzde sizden açıyoruz ağzımızı sizden kapıyoruz.
Alminayla ikiniz babalarınızın kucağında debelenirken..

Uzun İnce Bir Yol...

Bade'miz seninle en uzun yolculuğumuza çıktık geçen hafta. Banyonu yaptırıp tüm gün evde dinlendirerek huzurlu bir yolculuğa hazırladık ve Bursaya varana dek neredeyse hiç huysuzluk yapmadan geldin.. Bursada Özen Home'da bir gece kaldıktan sonraysa yorulup yıpranmadan Manisaya ulaştık.

Manisaya ilk gidişin olduğu için Manisa tarzanı hariç herkes seni görmeye geldi,hem de toplaşıp toplaşıp geldiler.E tabi nerde görücekler böyle güzel kızı Manisada.

Manisada Özen Grupla tekrar buluştuk ertesi günü de beraber geçirdik Kerem evi başımıza yıkana kadar.Onları uğurladıktan sonra babaannen ve deden seninle hasret giderdiler. Babayı haftasonu gelmek üzere gönderip seninle beraber 1hafta Manisada kaldık.

(İşte ilk büyük mola mekanımız..Manisaya bağlı Güzelköy ..)

Haftanın yoğunluğundan ziyade unutulmayacak olansa dönüş yolculuğumuzdu. Seni yola hazırlamadığımız için yorgunluğun bedelini ağır ödedik.Manisa sınırından çıkamadan 45er dakikalık molalar vermeye başladık seni sakinleştirebilmek için. İzmite geldiğimizde ise gözyaşların öyle dayanılmaz raddeye varmıştı ki sesin kısılıyordu ağlamaktan ve o noktada artık ben de dayanamadım , baban dikiz aynasından ikimizi de gözyaşları içinde gördü. Ben soğuk aldığım için iştahsızdım ve  süt yapamamamın moral bozukluğu biryandan senin açlık krizin bir yandan yetmezmiş gibi arabayla yolculuk da seni sinir edip delicesine ağladığında dünya bize dar oldu. Eve vardığımızda Manisadan çıkalı tam 12saat olmuştu..

Anneler Günü

Yavruşumuzla ilk anneler gününü beraber geçirdik. Bade'yle olan hergünümüz gibiydi. Renkli,eğlenceli,keyifli  ve biraz yorucu.İyi ki varsın kuzum..Seni çok seviyoruz.

23 Nisan Kutlu Olsun..

Badecik;

İlk 23Nisan Bayramını henüz 2,5aylıken kollarımızda kutladın haberin yok.

Tarihi anlamı milletimiz için çok büyük bir gün 23nisan1920'de İlk TBMM Ankarada toplandı ve  meclis ulusun egemenliğini ilan etti.Yani padişahın ve saltanatın eli yönetimden tamamen kesilerek halka verildi bu kendisini yönetme yetkisi.Her sene 23Nisan'da dünyanın dört bir yanından gelen çocuklar da bayramımızı bizimle beraber kutlayarak ülkemizin köklü bir Cumhuriyet Türkiye'si olduğunu görerek ülkelerine dönerler. Dünyada başka hiçbir millet çocuklarına bayram hediye etmemiştir, bu da Ata'mızın Türk çocuklarına verdiği değerin çok güzel bir örneğidir.

Sen henüz bayramdan seyrandan anlayacak yaşa gelmediğin için seni temiz hava aldırıp gezdirerek değerlendirdik bayram gününü. İstanbulun kalabalık ve egzoslu havasından uzaklaşıp yeşili ve maviyi kucakladık önce Rivada.

Bu mekanı çekim için uygun bulduk,deniz manzaralı tarihi bir yapıydı kendisi ama tarihi olması ona gurur değil ölüm fermanı verdirmiş,çivi bile çakılamıyor belli ki.. Olacakla öleceğe çare yok derler.. Biz de halen yerindeyken hatıra fotomuzu çektik.
Riva dönüş yolunda Ayşe Teyzemize uğrayıp cee yaptık.

Ertesi gün ise İstinye bizi çağırdı sevdiğimiz arkadaşlarımızla beraber.. O gün Kerem ortalığı birbirine katarken sen ilk kez bir alışveriş merkezine ayak basmış olmanın rehavetiyle uzun süre etrafı inceledin.

Temiz hava bol oksijen alabileceğin Kalamışa götürdük gezdirmeye ama bebek arabasına binince senin o güzel çığlıkların sayende oksijen tüpüne döndük.
Marinada o güzel leylaklarla buluşup koklaştıktan sonra seni arabana koyduk ve ses tellerini daha fazla yormadan evimize döndük..

İlk çocuk bayramın oldukça hareketli geçti,kutlu olsun yavru kuş..

Göbek Bağının Yeni Adresi

Babaannenin yerini unutmayalım diye  Kuran'ı Kerimin içine koyduğu göbek bağını kaptığımız gibi Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsünde aldık soluğu dün. Fen-Edebiyat Fakültesi yakınındaki bir çalının dibine gömdük gitti. Üniversite çağına geldiğinde orayı kazanmanı ümit ederek...


                 Göbek bağını baban bahçeye mıhlarken sen de pusetinde bana mızıklıyordun

Bahçeye bu fişi asmışlardı biz de günün esprisine uygun olarak değerlendirdik fırsatı:)

Dönence Kardeşliği

Bu haftasonu evimiz en minik misafirini ağırladı. Bade’den 10gün küçük olan Gökçe ablasıyla tanışmaya geldi. Biz de erkek bebek sesi duymuş olduk, en çok o ilgimizi çekti. Gökçenin sesi tarih belgeseli sunan spikerler kadar oturmuş bir sesti. Bade’nin sesi ise en alt perdeden söyleyen bir soprano gibi. Bakalım büyüdükçe sesleri nereye varacak.


Bebişlerin mızırdanmalarını durdurmak için en etkili kozumuz olan dönenceyi ikisi de şaşkınlıkla izleyip kısa da olsa oyalandılar.. Biz de hatıra fotomuzu aldık bıdıklardan..


Başroldeki diğer isim ise bebişlerin Deniz abisiydi. Deniz yaşının hakkını verip yerinde duramıyordu. Bense iki tane küçük çocuklu bir annenin hazin veren görüntüsü karşısında Dolunay Abla’ya kolaylıklar diledim. Allah yardımcısı olsun, insan yardımıyla altından kalkılacak iş değil…

Zeynep&Bade

Bade'm;

İşte dostluğumuz dayınla yaşıt olan canım arkadaşımın kızının kollarındasın. Ablanın adı Zeynep. Şimdi bu ilk görüşme olduğu için biraz tadınız tuzunuz yerinde değil gibi gözüküyor ama daha sık görüşüp biraz da büyüdünüz mü anneleriniz gibi iyi dost olmanızı umuyorum . Dilerim siz de bizim gibi uzun ömürlü arkadaş olursunuz.


Tanıştırmak bizden,gerisi sizden. İlk karşılaşmalar çok sıcak olmaz elbet ama ikinci fotoda sanki ikinizde de bir ılınma başlamış gibi ,sen daha az acıklı bakıyorsun ilk fotoya göre,  Zeynep'e de bir cesaret gelmiş sanki..  Biraz daha beraber vakit geçirseniz nerdeyse ısınıcakmışsınız aynı gün birbirinize . Ama bu güzel günün tekrarı için  Zeynep'in Almanya'dan gelene  kadar yolunu gözleyecez artık ..

Fıstıklarım çok şekersiniz, çok seviyorum ikinizi de.. Annene selam söyle Zeynep,öp benim için onu.

Bade'miz

Bade'm;

Çok tatlısın annem ya ... Seni haftasonu babaannen ve dedenle birlikte sahile götürdük hava çok güzel olduğu için... Gel gör ki uyurken bebek arabası işimize yarasa da gözünü açtığın gibi koptu kıyamet...Nasıl alışıcaksın bebek arabası ve pusete inan sabırsızlıkla bekliyoruz.. Haftasonu tüm ninelerin ve dedelerinin sevgi yumağına döndün pamuk prensesim.



1,5 aylık dünyalıdan haberler...

Bade'miz yaklaşık bir haftadır gülücükler dağıtmaya başladın ve bu halin sana ne kadar çok yakıştığını ancak fotoğrafların anlatabilir. Senin o gülücüklerini gördüğümüzdeyse bizim keyfimizi anlatacak fotoğraf yok...

                       Altın kuru,karnın tok,sancın yoksa keyfin yerinde..

Burda rüyanda gülüyorsun,melekler güldürüyor diyorlar.. Ama bazen de çok fena ağlatıyorlar,o zaman çok kötü oluyoruz. Sadece rüyalarında ağlasan keşke hayatın boyunca... Ama bu imkansız:(( Dilerim fazla ağlayıp sızlatmayan bir kader yazılmıştır bebeğime.Ya da ağlamalarının sonu hep gülümsemeyle tamamlansın,olmaz  mı?


Bu arada gözyaşı üretmeye de başladı artık göz pınarların.. Gözyaşların sadece mutluluk için aksın o güzel gözlerinden inşallah. Bir diğer gelişme de son 1haftadır onca bakışmalarımızın hatırına artık Mona Lisa gibi odanın içinde ne tarafa gitsek bizi gözlerinle takip etmeye başladın.Bizi kapıya kadar geçiriyorsun artık gözlerinle.. Sonra en güzel değişimlerden birisi de iki heceli sesler çıkarmaya başlaman... Heryerde bebeklerin konuşulanları anladığı, hissettiği söyleniyor ve biz de senle sohbet muhabbet gır gidiyoruz.. Sen genelde dinliyorsun ve eğer uzun süre oturduğumuz yerden sohbete devam edersek ungaaaa diye feryadı basıyorsun.. Eğer ayakta gezinerek sohbet edersek keyfine diyecek yok zaten. Bizim de bel ağrımıza diyecek olmuyor..


Hobilerindeki gelişmelerse  babanın omzuna her akşam iş çıkışı atlayıp evin odalarına sefer düzenleme adetini gelenekselleştirmen oldu.Dikkat ediyoruz gündüz uyusanda uyumasan da babanın eve geliş saatinde cin gibi oluyorsun ve kucakta gezinmeyi kabul etmiyorsun o saatte... Bir de akşamları çok geç yatıyorsun,dün gece yine  saatleri sıfırlayıp öyle uyudun yine ve genelde bu böyle maalesef ... Baban bu konuda çok rahatsız.. Sen gündüz keyfince uyuyosun tabi diye sitem etse de senin dünya umrunda diil.