Uzun zaman oldu yazamayalı. İşler yoğun ama sen daha yoğundun şu ana kadar.Bu ara şirkette işler duruldu ben de bloga zaman ayırmak için kolları sıvamaya karar verdim.
Bir aydır babaannen bakıyor sana onunla halının üzerinde yüzüp sonra güneşleniyorsunuz hayal gücün de olanca hızıyla genişlemeyi sürdürüyor elbette.
Eline ne geçerse balkondan aşağı atıyorsun şu aralar. Seni evin içinden fişek gibi koşarken görürsek elinde ne var onu tespit etmeye çalışıyoruz , ona göre aşağıdan ne arayacağımızı bilelim diye.
Ama en komiği Yağmur'un taklidini yapışın. Yağmur nasıl ağılıyor diye soruyoruz sana. "enneeee" diye ağlıyor ve sen de aynısını yapıyorsun.
Bade kakasını nasıl yapıyor diye soruyoruz ağzınla taklidini yapıyorsun.
Ortalığı katıp karıştırmak konusunda muazzamsın. Ama yuku konusunda bir felaketsin. Gece uykunun içinde bir kolumu öyle sıkı tutuyorsun ki başında nöbet tutuyorum. Pes edip seni yanıma alıyorum her gece 3 de. Hala deliksiz uykuya geçemedim. Beslenme saatlerini uyku saatlerinle örtüştürmüş olman beni epey uykusuz bırakıyor ama razıyım tabii ki yeter ki midene birşeyler gitsin diyee.
Geçtiğimiz hafta çok üzücü bir tecrübe yaşadık. Soğuk aldın ve 4gün ateşler içinde yattın halsiz yorgun iştahsız vaziyette ne uyuyabildin ne rahat edebildin. Biz de çok üzüldük tabii ki. Her gece seni ıslak mendillerle ateşten korumaya çalıştık. Bu süre içerisinde işyerindeki bir arkadaşımdan da günlük otunu öğrendim. Onu ateşte ısıtıp isini pamuğa sindirdik ve o pamuğu göğsüne koyduk gece uyurken. İlaçları vermek o kadar zordu ki günlük otunun iyi gelmesi için dualar ettim. Çok şükür öksürüğün azaldı.
bebegim güzel kızım dedesinin tatlısı cok güzel ve tatlısın resimlerde seni cok özlüyorum dedem seni cok seviyor ve kocaman öpüyorum mehmet deden
YanıtlaSilhalacım sen inanılmaz tatlı birşeysin...fotoğraflarda yine her zamanki gibi çok güzelsin.
YanıtlaSil