Bade Kurban Bayramı'nda..

Sevgili Bade,

Seninle birlikte ilk Kurban Bayramını da geride bıraktık.Sana Kurban Bayramının ne olduğunu anlatmak çok kolay olmayacak.Küçük bir çocuğun anlayacağı tarzda ve gerçek manasında anlatabilmek için internette  gezindim ancak din alimleri arasında bile bir uzlaşı olmadığını gördüm.Kimisi eti yenebilen hayvanların Allah yolunda kurban edilerek fakirlere,komşulara ve kendilerine dağıtımını öngörürken,kimi çevirilerde kurban kesmenin hac ibadeti sırasında bir yükümlülük olduğunu ve hac ziyaretinde olmayan kimselerin kurban eti yerine fitre( maddi durumu iyi olan kimselerin  maddi desteğe ihtiyacı olan insanlara yardım yapılması-sadaka-) vermesinin daha uygun olduğunu belirtmiş . Kutsal Kitabımız yeryüzüne ineli neredeyse 1400sene olmasına rağmen üzerinde uzlaşma tam olarak sağlanamadığı çok açık..



Sana şimdilik Kurban Bayramı konusunda en çok bilinen sembolik yönünü anlatalım en iyisi.
Hz. İbrahim'in Allah yolunda kendi oğlu Hz. İsmail'i kurban etmek istemesi ve Hz. İsmail'in buna razı olması neticesinde Allah'a karşı gösterilen büyük sadakatin karşılığı olarak evladının yerine eti yenebilen bir hayvan kurban edilmesinin anısına kutlanan dini bir bayramımızdır.




Yeri gelmişken, biz Müslümanlar'ın iki tane dini bayramı var.Biri Şeker Bayramı diğeri ise Kurban Bayramı. Şeker Bayramı senenin 1ayı boyunca Allah'ın bizlere verdiği nimetler için bir teşekkür olarak insanların nefsinden fedakarlık etmeleri anlamına gelen oruç tutulmasıyla başlar ve bu ayın adı "Ramazan Ayı"olarak anılır.Bu süre içerisinde insanlar sadece yemek yemekten değil,kötülük düşünmekten dahi kaçınmak durumundadır.İnsanların hem bedenini hem de ruhunu dünyevi isteklerden arındırarak manevi huzura ulaşmaları ve iyi ahlakı yaşama geçirmeleri amaçlanmaktadır.Ramazan ayının bitimindeki bayram süresince insanların birbirleriyle sıcak ilişkiler kurması adına eş,dost ve akraba ziyaretleri yapılır ve insanlar arasında merhamet ve dayanışma duygusunun gelişmesi adına fakirlere yardımlar yapılır.

Dini bayramlar arife günü başlayıp 4gün sürer.. Tüm manevi dokusunun dışında insanların en çok yüzünü güldüren diğer bir yönü de bayramların tatil günü oluşudur..

Mesela biz bu bayramda Manisa seferi düzenledik.Seninle beraber Manisa'daki ilk bayramımız oldu..  İzmir'e gidişte uçağın kalkışına 5dakika kala alana giriş yapsak da 25.Kasım'da yapılan iş yavaşlatma eylemi ve havadaki sis nedeniyle yaşanan gecikmeler neticesinde uçuşa yetiştik. Baban da ben de son dakika golcüleri olduğumuz için yetişmemiz gereken heryere yüreğimzi ağzımızda yetişiyoruz. Kaldı ki sen dünyaya gelip senin eşyaların ve telaşın da eklendiğinde uçak,vapur,deniz otobüsü gibi tarifeli seferlere yetişmenin bizim için  adrenalin sporu gibi olacağını tahmin etmek zor değil.. Umarım sen bize çekmezsin bu konuda. Allah dağına göre kar verirmiş derler bakarsın bizi sen çekip çevirirsin biryere yetişeceğimiz zaman:)

Bayramın 3.gününe kadar Manisa'daydık. Ailelerimizin ilk torunu olacağın için Manisa'da da nasıl büyük bir heyecanla beklendiğini farketmemiz zor olmadı. Babaannen sana aldığı hediyesiyle karşıladı bizi havaalanında. Sayende şimdiden pabucumuz dama atıldı bile anlayacağın. İzmir'e indiğimizde yaz gibi bir mevsimle karşılaştık,bayramın güzel geçeceğinin ilk sinyaliydi güneşin gülen yüzü.. Manisa'da çok neşeli bir bayram geçirdik..Bayramın ilk günü kahvaltımızı yapıp çıktık ve Huzurevinde kurban kesildi.Ardından kurbanımızın ciğerini yedik.Ciğer kan yapıyor diye bol bol yedim bu defa.. Bu bayram sabahı geleneğini okuma yazmadan önce öğrenecek olsan da ben yazmayı görev bildim.. Kahvaltının ardından evde başlayan bayram tebrikleri akrabalarda tamamladı..Günün sonundaysa en eğlenceli kısma geçtik. Nebiyye anneannemizin evinde Servet Teyzelerle buluşuldu ve bayramın ilk akşam yemeği beraber yenildi. Bu yemekler çok keyifli geçiyor çünkü katılımcılar çok eğlenceli..

Aşağıda o güne ait fotolar koydum bile..
Koltuğun üstündeki ablalar halaların.. Bahar ve Senem..
Koltukta soldan sağa; Deden,babaannen,ben,Nebiyye anneanne,Servet teyze ve Hikmet enişte.
Yerde oturanlar soldan sağa babanve Semih amcan..



Bu fotoğrafta eksik birşeyler olduğunu duvarlara bakınca algılayan Semih amcan ,Nebiyye anneannenin eline vefat eden Erol dedenin resmini verip bir de fotoğrafını çekince hepimize eğlence oldu. İşte o kareler..





Bayramın ikinci günü ise fotoğraflardaki Genç Bakış ekibiyle İzmir seferine çıktık..


Güzel İzmir'in güzel Karşıyakasında önce sahilde yürüdük ardından çarşısına gittik ve kalabalıktan bunalıp arka sokaklarına saptık. Arka sokaklara girdiğimizdeyse Güzel Karşıyakanın çirkin yüzünü gördük. Sanki bir kalenin içine hapsolmuş gibiydik. Binalar bitişik nizam,sokaklar dar ve uzun.. Canım coğrafyaya yine adabıyla yerleşememişiz. Hayal kırıklığına uğradık ve uzun yürüyüşün ardından dinlenmek için biryerlerde oturduk..



Bayramın 3.günü sabahı Manisa'dan yola çıktık  ve yine duygusal anlar yaşandı ayrılık anında.

Yavaş yavaş evimizin yolunu tutarken Bursadaki arkadaşlarımıza uğradık ve baban seni Kerem'le aldattı. Aldı kucağına Kerem'i boool bol sevdi ,sen üzülme diye ben onun kadar sevmedim haberin olsun Bade'cim:))


Bursa dönüşü ise gördüğümüz en kalabalık otoban trafiği eşliğinde evimize ulaşabildik.

Bayramın 4.gününde İstanbul'a gelen güneşli hava ile sabaha uyandık. İstanbul'daki ziyaretlerimizi de halledince bayramı tamamlamış olduk..

Tüm sevdiklerimizle birlikte sağlıklı ve neşeli nice bayramlara..